16 Temmuz 2009 Perşembe

Neden G.Saray ligi hep iç sahada, Beşiktaş deplasmanda bitirmiş?

Views

Pazartesi günü bu sütunda yayınlanan “Fenerbahçe, neden son 13 hafta İstanbul ve Ankara’da?” yazısının üzerine o kadar çeşitli tepkiler aldım ki, fikstürle alakalı birkaç satır daha yazma ihtiyacı hissettim.
Esasında “fikstür çekimi” diye adlandırdığımız şey, “bütün bir fikstürün hafta hafta kura ile belirlenmesi” anlamı taşımıyor. Türkiye’deki 34 haftalık fikstür (veya İspanya’daki 38 haftalık fikstür) önceden belli, takımlar sadece birinci hafta fikstüründeki yerlerini çekiyorlar. Birinci hafta fikstürü belli olduğu anda zaten 34 haftalık fikstür de belirlenmiş oluyor. Yani fikstür çekimi dediğimiz şey esasında yalnızca bir kâsenin içinde 1’den 18’e kadar topların konulması ve 18 Süper Lig ekibi temsilcisinin sırayla gelip birer top çekmesinden ibaret... Bu sene Gaziantep 1 numaralı topu çekmiş, 2 numaralı top Galatasaray’a verilmiş, Gençlerbirliği 3, Kayseri 4 ve nihayetinde Fenerbahçe 18 numaralı topla ilk hafta maçlarındaki yerlerini almışlar.
Fikstür, otomatik takip esasıyla yapılandırıldığı için, bir sporseverin elinde ilk hafta fikstürü varsa, bütün bir sezonun fikstürüne de sahip demektir. 18 takımın 17’si ligde aynı sırayı takip ediyorlar, sadece Denizlispor’un fikstürü o sırayla gitmiyor (Bunun nedeni tamamen matematiksel). Bu yüzden her takım Denizli ile içeride oynadığı haftadan bir sonraki maçını da iç sahada oynuyor, yalnızca (dizinin en başındaki) 1 numaralı topu çeken Gaziantep ve (dizinin en sonundaki) 18 numaralı Fenerbahçe hariç...
Şimdi, elimizde yalnızca aşağıdaki Süper Lig ilk hafta fikstürü olduğunu düşünelim:

G.Antep G.Saray
G.Birliği Kayseri
Antalya Ankara
İst. B.B. Beşiktaş
Bursaspor Kasımpaşa
Manisaspor Eskişehir
D.Bakır Ankaragücü
Sivasspor Trabzon
Denizli F.Bahçe

Örneğin ilk hafta Kayseri ile oynayan Gençlerbirliği’nin sonraki haftalardaki rakiplerini bulmak için saat yönünde ilerlemek yeterli... Yani G.Birliği’nin ilk yarı fikstürü şöyle: Kayseri, Ankara, Beşiktaş, Kasımpaşa, Eskişehir, A.Gücü, Trabzon, F.Bahçe, (Denizli’yi atlıyoruz), Sivas, Diyarbakır, Manisa, Bursa, İst.BB, Antalya, Denizli (Sıra söz konusu takımın kendisine geldiğinde Denizli’yle oynuyor), Gaziantep ve Galatasaray...

İspanya’da da aynı mantık
Hafta içinde İspanya’da da fikstür çekildi ve merak edenler için La Liga’nın da ilk hafta fikstürü de şöyle:

R.Madrid Deportivo
Athletic Espanyol
Mallorca Xerez
Osasuna Villarreal
Zaragoza Tenerife
Valencia Sevilla
Almeria Valladolid
Barcelona Sporting
Santander Getafe
Malaga Atletico

İspanya Ligi’nde serbest fikstürü olan ekip Malaga... Real Madrid 1, Barcelona 15 numaralı topu çekmişler. Örnek olarak Barcelona’nın 2009-2010 ilk yarı fikstürünü (Sporting’den başlayıp saat yönünde ilerleyerek) çıkaralım: Sporting, Getafe, Atletico, (Malaga’yı atlıyoruz), Santander, Malaga (Takımın kendisine sıra geldiğinde Malaga ile oynuyor), Almeria, Valencia, Zaragoza, Osasuna, Mallorca, Athletic, R.Madrid, Deportivo, Espanyol, Xerez, Villarreal, Tenerife, Sevilla ve Valladolid...

Garip tesadüfler (Bölüm 2)
Yukarıdaki basit algoritmaya zaten herhangi bir dış müdahale olamaz, ama bizim fikstür çekiminde itirazımız olan nokta başka: Süper Lig’deki 18 kulübün gelip sırayla o kâseden topları çekmesi gerekirken; 8 yıldır birtakım gerekçelerle 3 büyüğe topları önceden teslim ediliyor. Derbiler ilk haftalara ve milli müsabaka öncesine denk gelmesin filan derken fikstür çok acayip bir hal alıyor:
1) 2009-2010 fikstüründe Beşiktaş ilk 9 hafta, G.Saray 2 ile 11’inci haftalar arası, Fenerbahçe son 13 hafta İstanbul-Ankara hattında kalmışlar.
2) Fenerbahçe ile Trabzon üç sezondur üst üste 17’nci hafta karşılaşıyorlar. (İhtimali 4913’te 1...)
3) Fenerbahçe iki sezondur üst üste 10’uncu hafta G.Saray, 13’üncü hafta Beşiktaş, 17’nci hafta Trabzon ile oynuyor! (İhtimali 4080’de 1...)
4) Beşiktaş son 15 yılda tam 14 kez ligin son hafta maçını deplasmanda oynamış! Siyah-beyazlılar bu sezonu da Bursa deplasmanında kapatıyor... Enteresandır, Galatasaray da bu sezona kadar son 11 yılda yalnızca 1 kez son haftayı deplasmanda geçirmiş! (*)
Burada yazılanlar tamamıyla tesadüfen gerçekleşmiş de olabilir (Ki, ben böyle olduğuna inanıyorum, zaten fikstürün lig sonundaki neticeye tesirinin de en fazla yüzde 1 civarında filan olduğunu tahmin ediyorum). Yalnız buradaki derdimiz ligin neticesine etki edilmesi değil, futbolseverlerin güven/adalet duygusunun durmadan hırpalanması..... Kamuoyunun hiç şüphe duymadan, kayıtsız koşulsuz fikstüre inanması için bu “hazır top teslimi” alışkanlığının değişmesi gerek.
Merak etmeyiniz, üç büyükler birbirleriyle ilk 3 haftada da oynasalar, sporseverler ligin kalanını izleyeceklerdir. Merak etmeyiniz, bir milli oyuncunun derbide sakatlanma olasılığı, diğer müsabakalarda sakatlanma olasılığından öyle çok çok yüksek değildir.

Kaynak: Uğur MELEKE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder