25 Temmuz 2009 Cumartesi

Yeni ÖSS mahkemelik olur!--Abbas Güçlü

Views

Üniversiteye giriş sisteminde yapılan köklü değişiklikler pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Bazı konularda neyin nasıl olacağını, bırakın YÖK üyelerini ÖSYM Başkanı da bilmiyor.

1998’de gerçekleştirilen katsayı dayatmasının bir örneği de şimdi yaşanıyor. YÖK’ün, aldığı yeni kararları, liseye yeni girecek olan öğrencilere uygulaması gerekirken, mezun ve halen liselerde öğrenim gören öğrencilere de mecbur kılması, yeni sistemi daha şimdiden mahkemelik hale getirdi.

İşte tartışmalı konular:

- Sınavsız geçişin kaldırılması için gereken yasal düzenleme hâlâ ortalıkta yok. Daha önce bu konuda yasal bir düzenleme yapılması için yıllarca mücadele eden MEB, şimdi bu yasanın iptali için yeni bir yasa teklifi hazırlayacak mı?

- Meslek lisesi öğrencilerinin, sınavsız geçiş gibi kazanılmış hakları ne olacak?

- Halen uygulanmakta olan sisteme göre, liselerde alan belirleyen öğrencilerin bu birikimleri, yeni sınav sisteminde bir işe yaramayacak. Yeni sistemin yarattığı açıklarını nasıl tamamlayacaklar?

- Okul içi eğitim öldürüldü. Sınavda soru sorulmayan derslerde öğretmenin otorite kurması olanaksız hale geldi. Neden okutulan tüm derslerden soru sorulmuyor?

- Katsayılar kaldırıldı diye ortalık ayağa kalktı. Ama ÖSYM Başkanı diyor ki, ortaöğretim başarı puanının ÖSS’ye etkisi yüzde 16’dan yüzde 13’e indi. Eğer durum böyle ise bu gürültü niye?

- Meslek lisesi mezunlarının en büyük isteği, alanlarıyla ilgili fakültelere girişte avantajlı hale gelmekti, örneğin iletişimi bitiren iletişim fakültesine, elektriği bitiren de elektrik mühendisliğine girmek istiyordu. Ama bu yönde hiçbir düzenleme yok. Neden?

- Sınavsız geçişin kaldırılması, üniversite kapısının meslek lisesi mezunlarına yüzde 50 oranında kapanması anlamına geliyor. Görmedikleri derslerden sınava giren meslek liseliler, diğer testlerde daha başarısız olmaya devam edecekler ve herkese açıldığı için de meslek yüksekokullarına bile giremeyecekler. Onunla da kalmayıp dikey geçiş hakkından yararlanamayıp 4 yıllık fakültelere de geçiş yapamayacaklar.

- Katsayılar, barajlar ve farklılıklar kalktığına göre, meslek yüksekokulu mezunları, yeterli puanı tutturmaları halinde, istedikleri fakültelere girebilecekler mi? Örneğin iki yıllık Makine’den mezun biri, Hukuk’a geçiş yapabilecek mi? Yapamayacaksa bu durum, YÖK’ün bugünkü “özgürlükçü” anlayışına ters düşmeyecek mi?

- Yeni sistem, eğitimde kaliteyi yükseltecek mi? Yoksa sıfırcıların sayısını daha da mı artıracak? Genel izlenim, “Çok daha fazla artıracak” yönünde. “Kalite iyice dibe vuracak” deniliyor.

- Yeni sistemle dershaneye olan bağımlılık artacak mı, azalacak mı? Başbakan Erdoğan’ın “Çocuklarımızı dershane belasından kurtarın“ söylemi hayata geçecek mi, geçmeyecek mi? Her ne kadar aksi iddia edilse de adayların, özellikle de meslek lisesi öğrencilerinin görmedikleri dersleri öğrenebilecekleri başka bir adres gözükmüyor.

- Önceki yıllarda bir defalığına getirilen alan değiştirme fırsatı, okul değiştirmeyi de içine alacak şekilde genişletilecek mi?

- Yeni düzenleme ile mesleki eğitimin kalitesi yükselecek mi? Yoksa azalacak mı? Önceki yıllardaki uygulamalar, aklında ve hedefinde üniversite olan öğrencilerin, mesleği ikinci plana ittiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla kaliteli ara insan yetiştirme projesi, yeni sistemle çökmüş oluyor. 4-5 yıl mesleki eğitim aldıktan sonra, tıbba, hukuka, öğretmenliğe, siyasala yönelen öğrenci, mesleki eğitimde nasıl başarı sağlayacak, anlamak mümkün değil. Tıpkı yeni düzenlemenin mesleki eğitimde kaliteyi yükselteceğini söyleyenler olduğu gibi.

Özetin özeti: Bazı mağduriyetler giderilirken yeni mağdurlar yaratılıyor. Zaten bu sistemde aksi de düşünülemez. Asıl sorun da burada. Ülkenin mühendis kadar teknisyene, doktor kadar da hemşireye ihtiyacı olduğu bir türlü görülmüyor. Hep popülizm. İyi teknisyen, iyi tekniker kimin umurunda!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder