22 Temmuz 2009 Çarşamba

YÖK’ten kaosa davetiye--Abbas Güçlü

Views

YÖK, dün, eğitim sistemini altüst edecek tarihi bir karara imza attı. Katsayıları neredeyse tümüyle kaldıran bu karar, MEB’in en büyük projesi olan erken yönlendirme sistemine büyük darbe vuracak. Alınan kararın en büyük özelliği ise öğrencileri dershanelere daha da bağımlı hale getirmesi. İşte olası sonuçları:

- Söz konusu karar kesinlikle pedagojik değil, siyasi.

- Meslek liselerine avantaj değil tam aksine dezavantaj getirdi. Sınavsız geçişin kaldırılması, öğrencilerin meslek yüksekokullarına da girmelerini zorlaştıracak.

- Bu karar ile hem Başbakan hem de MEB hiçe sayıldı. Erdoğan, “Çocuklarımızı, bu sınav ve dershane garabetinden kurtarın” demişti, tıpkı SBS’de olduğu gibi tam aksi yapıldı. Sınav sayısı artırıldı, dershaneler adeta zorunlu hale getirildi. Meslek lisesi öğrencilerinin dershaneye gitmeden sınav kazanmaları mümkün değil.

- Çağdaş eğitim sistemlerinin en temel özelliği olan ilgi ve yeteneklerin mümkün olduğunca erken yaşlarda keşfedilip o alana yönlendirilmesi projesi, bu kararla yok edildi. Sınavda isteyenin istediği fakülteyi seçmesi, liselerdeki alanları ve lise çeşitliliğini anlamsız hale getirdi.

- Okul içi eğitimin etkisi yüzde 1’e indirildi. Oysa MEB, okul içi eğitimi çok daha etkin kılmak için liselerin giriş sınavı SBS’de ilköğretim başarı puanının etkisini yüzde 25’e yükseltti. Bu çelişkiye tepkisiz kalması mümkün olmamalı!

- Söz konusu karar ile 28 Şubat sürecinin mimarlarından Çevik Bir’in isteği yerine getirilmiş oldu. O da, o dönemde YÖK’e yazı yazarak katsayıların kaldırılmasını istemişti.

- Katsayılar öncesi, meslek lisesi mezunlarının alan dışı tercihlerine girme oranı binde 6’ydı. Oysa şimdi meslek yüksekokullarına sınavsız giriyor, dikey geçişle de en az yüzde 10 oranında 4 yıllık fakültelere geçebiliyorlardı. Bu avantajları, yeni kararla ortadan kalktı.

- Meslek liselerine kendi alanlarıyla ilgili programlara girişte 0.06 gibi çok düşük bir avantaj sağlanıyor ki, bunun da hiçbir getirisi olmayacak. Ayrıca nasıl bir eşleştirme yapılacak o belli değil. Örneğin iletişim lisesini bitirenler, iletişim fakültesine girişte 0.06 ek puan alacak mı?

Bu karardan sonra SBS velilerine de ilköğretim başarı puanının kaldırılmasını isteme hakkı doğdu. Madem öyle anadolu ve fen liselerine girişte de sadece sınav geçerli olmalı...

Eğitimde hiç böylesine çelişkiler yumağı yaşanmamıştı. Bakalım Bakan Çubukçu bu faciayı da görmemezlikten mi gelecek?

YÖK çalıştayı

Hafta sonu İstanbul’da The Marmara’da ilginç bir çalıştay var. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan da katılıyor.

Boğaziçi eski rektörleri AKP ile flörtü çok seviyor. Hatta flörtün de ötesinde derin ilişkileri var. Ayşe Soysal’a olan ilgileri ortada. Üstün Ergüder ile de en başından beri sıcak ilişki içindeler.

Çalıştayın mimarı da belli ki yine o. Çünkü onun başkanlığında gerçekleşiyor.

Prof. Ergüder, platformlar oluşturmayı seviyor. Yeni platformun adı da Yüksek Öğretim Platformuymuş. Çok ilginç isimlerden oluşuyor.

Davetiyede, “Ülkemizde Yüksek Öğretim’in geleceğinin şekillenmesi açısından çok önemli bu programı onurlandırmanızı ve katkılarınızı dileriz” ibaresi yer alıyor.

Bu konuda senaryo üretenler çok. Haksız da sayılmazlar. Bakalım bakanlı, başkanlı toplantıdan ne çıkacak? Alınan son karar gündeme gelecek mi?

İktidar, YÖK yasasını değiştirmekten vazgeçtiğine göre, platformda bu diktatoryal gücü daha iyi nasıl kullanırızın bilinmeyen yolları mı aranacak, yoksa çağdaş üniversite yönetimi mi? Bekleyip göreceğiz.

Üyeler arasında çok saygın isimler var. Ortak noktaları ne? Gerçekten anlayamadım!..

Bu arada hazır YÖK başkanını bulmuşken, yönetim ve denetim konuları görüşülüyorken, bir insan, örneğin İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet, hem yöneten hem de denetleyen nasıl olabilir? Daha da önemlisi İÜ çok büyüdü, tek elden yönetilemiyor diye bölünürken, rektörünün sırtına yeni bir yük daha nasıl verilir? Sezer’in yanlışının, Gül’ün yanlışıyla nasıl düzeltilmeye çalışıldığı da sorulur ve sorgularlarsa merakları da gidermiş olurlar...

İşte platform üyeleri: Üstün Ergüder, Tosun Terzioğlu, Cüneyt Ülsever, Halil Güven, Ahmet İnsal, Mehmet Durman, Sezer Komsuoğlu, Sabattin Balcı, Öktem Vardar, Deniz Ülkü Arıboğan, Necdet Timur, Yılmaz Esmer, Yaman Yener, Burhan Şenatalar, Halit Sayan, Vakıf Üniversiteler Birliği

Özetin özeti: YÖK yine YÖK’lüğünü yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder